Bahçe, evin önündedir.
- The garden is in front of the house.
Bahçedeki bütün çiçekler sarı.
- All the flowers in the garden are yellow.
Bazı bahçıvanlar parkta açelyalara bakarlar.
- Several gardeners look after the azaleas in the park.
Park içinde bir heykel bahçesi var.
- There's a sculpture garden inside the park.
Avlumuzda üç tane ağaç var.
- We have three trees in our backyard.
Büyükannem avlusundaki otları çekiyordu.
- My grandmother was pulling up weeds in her backyard.
Tom'un bizim arka bahçede kamp yapmasına müsaade ettim.
- I permitted Tom to camp in our backyard.
Arka bahçemizde bir köpek kulübemiz var.
- We have a doghouse in our backyard.
O, bahçede çalışmayı sever.
- He likes to work in the garden.
Bahçede çalışırken elbiselerimi yırtarım.
- I tear my clothes when I work in the garden.
I have only a small garden.
- Ich habe nur einen kleinen Garten.
There is a small garden in front of my house.
- Vor meinem Haus ist ein kleiner Garten.