bostan

listen to the pronunciation of bostan
Турецкий язык - Английский Язык
market garden
melon; watermelon
vegetable garden, market garden, truck farm; melon field, water-melon field; melon, water-melon
vegetable garden, kitchen garden
truck farm
melon field
truck garden
kaleyard
garden
melon
vegetable garden
bostan dolabı noria, water wheel
for irrigation
bostan korkuluğu
1. scarecrow. 2. a mere puppet
bostan korkuluğu
a) scarecrow b) puppet, figurehead
bostan korkuluğu
jackstraw
bostan sebzesi
truck
bostan sineği
(Tabiat Doğa) (böcek, haşere) crane-fly
Турецкий язык - Турецкий язык
(Osmanlı Dönemi) Kavun, karpuz
(Osmanlı Dönemi) (Bustan) f. Ağacı, çiçeği, yeşilliği çok olan yer, kokulu yer. Sebze bahçesi
Kavun ve karpuza verilen ortak ad
Kavun, karpuz tarlası
Sebze bahçesi
(Osmanlı Dönemi) ağacı, yeşili, çiçeği bol olan yer, kavun, karpuz
(Osmanlı Dönemi) REVZAT
(Osmanlı Dönemi) FİRDEVS
bostan bekçisi
Bostanı koruyan ve kollayan kimse
bostan bozuntusu
Korkak, yüreksiz, işe yaramaz adam
bostan dolabı
Sebze bahçesini sulamak için bir at bağlanarak diklemesine dönen kovalarla kuyudan su çıkarmaya yarayan dolap
bostan kebabı
Kuzu inciğinin patlıcan ve yeşilliklerle güveçte pişirilmesiyle yapılan kebap
bostan korkuluğu
Kendisinden beklenilen görevi yapmayan veya kendisinden çekinilmeyen güçsüz kimse
bostan korkuluğu
Kuşları ürkütüp yaklaştırmamak için tarlaya dikilen kukla
bostan patlıcanı
Az çekirdekli, iri ve yuvarlak bir patlıcan türü
bostan
Избранное