Onlar yeni binada çalışmaktalar.
- They have been working on the new building.
Ortak çıkarları için birlikte çalışmaktaydılar.
- They had been working together for common interests.
Makineleri çalıştırmaya devam etmeliyiz.
- We have to keep the machines working.
Paranın bir hükmü kalmadığında sistemin tüm işleyişi durur.
- When money ceases to have value, the entire system stops working.
Sen her ne zaman hazır olursan, ben işe başlamaya hazırım.
- I'm ready to start working whenever you are.
İş hayatının çoğunluğunu bir diplomat olarak geçirdi.
- He has spent most of his working life as a diplomat.
Ben Manny tarafından yönetilen, veri transferi üzerine çalışan çalışma grubu, 14 Ocak 1999'da bir toplantı yapacak.
- The working group on data transfer, led by Ben Manny, will hold a meeting on Jan 14, 1999.
Cuma akşamları, deniz aşırı ülkelerde eşleriyle birlikte çalışan bir grubumuz Chuck's Bar and Grill'de buluşurlar.
- On Friday evenings, a group of us with spouses working overseas meet at Chuck's Bar and Grill.
İşletme mastırımı bitirme üzerinde çalışıyorum.
- I'm working on finishing my MBA.
Şunu halletmek üzerine çalışıyoruz.
- We're working on getting that done.
Yeterli zamanım olduğundan emin olmak için deli gibi çalışıyorum.
- I'm working like crazy to make sure I have enough time.
... Iowa is all for it, providing tax breaks (ph) to help this work and Governor Romney says ...
... giving people AR15 automatic modification kits can't be made to work, or shouldn't be ...