forbidden; not allowed

listen to the pronunciation of forbidden; not allowed
Английский Язык - Турецкий язык

Определение forbidden; not allowed в Английский Язык Турецкий язык словарь

banned
yasaklı
banned
yasakla

Avcılık milli parklarda yasaklanmıştır. - Hunting is banned in national parks.

Buraya girişiniz yasaklandı. - You are banned from entering this place.

banned
yasaklanmış

Kaiforniyadaki restoranlarda sigara içmek yasaklanmıştır. - Smoking is banned in restaurants in California.

Avcılık milli parklarda yasaklanmıştır. - Hunting is banned in national parks.

Английский Язык - Английский Язык
banned
forbidden; not allowed
Избранное