Bunun için iyi bir neden vardı.
- There was a good reason for this.
Bunun için çok yaşlanıyorum
- I'm getting too old for this.
Yardımın için sana çok fazla teşekkür edemeyiz.
- We cannot thank you too much for your help.
Ben nezaketin için sana çok minnettarım.
- I am much obliged to you for your kindness.
Karar vermek size kalmış.
- That's for you to decide.
Yardımınız için size çok minnettarım.
- I'm very grateful to you for your help.
Bunu senin için yapıyorum.
- I'm doing it for you.
Senin için akşam yemeği pişireyim mi?
- Shall I cook dinner for you?
Onun için ne kadar ödedin?
- How much did you pay for him?
Bay White onun için mahkemeye çıktı.
- Mr White appeared for him in court.
Bu kitabı okumak benim için kolay.
- It is easy for me to read this book.
Bu benim için çok zordu.
- This is very difficult for me.
run for it.