fing

listen to the pronunciation of fing
Немецкий Язык - Турецкий язык
(Gramer) fangen fängt hat gefangen A yakalamak
Английский Язык - Турецкий язык

Определение fing в Английский Язык Турецкий язык словарь

fucking
sikiş
fucking
sikişme
fucking
Vurgulamak için kullanılır: You're a fucking idiot! Tam bir dangalaksın!
fucking
{s} şiddetli

Hava çok şiddetli soğuk. - It's so fucking cold!

fucking
lanet olası

Ben lanet olası bir ekonomistim. - I'm a fucking economist.

Bu lanet olası hiç mantıklı değil. - It makes no fucking sense.

fucking
{s} allah'ın belâsı

Answer the fucking phone already! - Aç artık şu Allahın belası telefonu!.

fucking
düzüşme
fucking
boktan

Çek o boktan ellerini üzerimden, seni göt kafa! - Take your fucking hands off me, you bastard!

fucking
siktirici
fucking
{s} rezil
fucking
{s} aşırı
trapped
dolaba girmek
trapped
tuzağa düşmüş

Leyla kendini tamamen tuzağa düşmüş hissetti. - Layla felt completely trapped.

Sen tuzağa düşmüşsün. Teslim ol! - You're trapped. Surrender!

trapped
tuzağa düşürülmüş

Geleceği olmayan bir işte tuzağa düşürülmüştü. - He was trapped in a dead-end job.

Arabada tuzağa düşürülmüş biri var. - There's someone trapped in the car.

trapped
(Konuşma Dili) pusuya düşmüş
fucking
kahrolası

Adam, sen kahrolası bir enayisin. - Man, you're a fucking dupe.

Sen kahrolası ciddi misin? - Are you fucking serious?

trapped
{f} tuzağa düşür

Sürücüler mağarada tuzağa düşürüldü. - The divers were trapped in the cave.

Onlar tilkiyi tuzağa düşürdüler. - They trapped the fox.

fucking
vuruşma
Английский Язык - Английский Язык
fucking