feeling uncomfortably hot

listen to the pronunciation of feeling uncomfortably hot
Английский Язык - Турецкий язык

Определение feeling uncomfortably hot в Английский Язык Турецкий язык словарь

boiling
{i} kaynama

Ben geldiğimde, anlaşmazlık kaynama noktasına ulaşmıştı. - When I arrived, the dispute had reached its boiling point.

Sami'nin öfkesi kaynama noktasına ulaştı. - Sami's rage reached boiling point.

boiling
(Tekstil) 1. kaynama 2. kaynatma
boiling
{s} çok sıcak
boiling
kaynar

Canlı bir ıstakozu kaynar su dolu bir kaba atmak acımasızca. - It's cruel to put a live lobster into a pot of boiling water.

Yumurtayı kaynar suya koy. - Put the egg into boiling water.

boiling
{s} kavurucu
boiling
(Gıda) kaynama noktası

Sami'nin öfkesi kaynama noktasına ulaştı. - Sami's rage reached boiling point.

Ben geldiğimde, anlaşmazlık kaynama noktasına ulaşmıştı. - When I arrived, the dispute had reached its boiling point.

boiling
kaynatan
boiling
kaynayarak
boiling
kaynatma

Havuçları kaynatmayı bitirin. - Finish boiling the carrots.

Italya'nın Reggio Emilia kasabasında istakozları kaynatmak yasa dışıdır. - Boiling lobsters is illegal in the town of Reggio Emilia, Italy.

boiling
{f} kayna

Su kaynayıp buharlașıyor. - The water is boiling away.

Kaynayan suya biraz tuz koy. - Put some salt into the boiling water.

boiling
{s} kaynayan

Kaynayan suya biraz tuz koy. - Put some salt into the boiling water.

Makarnayı kaynayan suya katın. - Add the pasta to the boiling water.

boiling
(isim) kaynama
boiling
{s} kızgın
boiling
{s} köpüren
boiling
(Askeri) KAYNAMA (HV. ): Vücut sıvılarında, son derece düşük basınca (47 mm. veya daha az civa) maruz kalındığı zaman meydana gelen buharlaşma
Английский Язык - Английский Язык
boiling
feeling uncomfortably hot

    Расстановка переносов

    feel·ing un·com·fort·a·bly hot

    Турецкое произношение

    filîng ınkʌmftıbli hät

    Произношение

    /ˈfēləɴɢ ənˈkəmftəblē ˈhät/ /ˈfiːlɪŋ ənˈkʌmftəbliː ˈhɑːt/
Избранное