fahrstuhl

listen to the pronunciation of fahrstuhl
Немецкий Язык - Турецкий язык
[der] asansör
e {'fa: rştu: l} r asansör
e r. 'fa: rştu: l asansör
der Fahrstuhl
asansör
Английский Язык - Турецкий язык

Определение fahrstuhl в Английский Язык Турецкий язык словарь

elevator
{i} asansör

Tom oteldeki asansör operatörü ile iyi arkadaş oldu. - Tom became good friends with the elevator operator in their hotel.

Bir asansörde cinsel olarak taciz edildi. - She was sexually harassed in an elevator.

elevator
(Askeri) YÜKSELİŞ DÜMENİ, İRTİFA DÜMENİ: Bir uçağın kuyruğunda bulunan oynak taşıyıcı. satıh. Bu dümen hareket ettirilerek, tayyareye tırmanma veya pike yapma imkanları verilir. İrtifa dümeni, kanatçık (aileron) ve istikamet dümeni (rudder) tayyarenin üç esas komuta parçasıdır
elevator
yükselme
elevator
(Havacılık) yükseliş dümeni
elevator
yükselti
elevator
(Bilgisayar) yukarı akıtma imleci
elevator
rakım
elevator
yükseltme
elevator
elevatör
elevator
elevator controls goşisman kumandaları
elevator
{i} silo
elevator
yükselten veya kaldıran araç
elevator
irtifa dümeni
elevator
{i} kaldırıcı
elevator
irtifa dümeni/asansör
elevator
{i} kaldırıcı kas
elevator
{i} tahıl ambarı
elevator
tahılı üst katlara nakleden makine
Немецкий Язык - Английский Язык
elevator
lift
passenger elevator
passenger lift