fäulnis

listen to the pronunciation of fäulnis
Немецкий Язык - Турецкий язык
[die] çürüme, çürüklük
e {faust} e yumruk
e. 'foylnis çürüme, çürüklük
kokuşmuş şey
terbiyesi bozulmak
kokuşmak
kokuşma
çürür
çürüt
fâulnis
çürük
in Fäulnis übergehen
çürümeye başlamak
Английский Язык - Турецкий язык

Определение fäulnis в Английский Язык Турецкий язык словарь

corruption
(Avrupa Birliği) yolsuzluk

Hayatını yolsuzlukla mücadeleye adadı. - He dedicated his life to fighting corruption.

Siyası yolsuzluktantan bıkıp usandık. - We are sick and tired of political corruption.

corruption
{i} bozulma
corruption
yozlaşma/bozulma
corruption
{i} ahlaksızlık
corruption
doğru yoldan saptırma
corruption
ayartma
corruption
(Kanun) görevi kötüye kullanma
corruption
ahlaksız olma
corruption
namussuzluk
corruption
(sağlık) bozulma
corruption
rüşvet yiyicilik
corruption
kötüleştirme
corruption
zayıflama
corruption
{i} rüşvet

Gümüş paranın miktarı ne kadar büyük olursa, rüşvet o kadar büyük olur. - The larger the amount of silver, the larger the amount of corruption.

O, genişleyen bir rüşvet skandalıyla ithaf edilen ilk ulusal siyasetçi. - He is the first national politician to be named in a widening corruption scandal.

corruption
(isim) bozulma, bozma, çürüme; ahlaksızlık, fesat, rüşvetçilik, rüşvet; yozlaştırma
corruption
{i} yozlaştırma
corruption
{i} bozma
corruption
{i} fesat
corruption
{i} (birini) doğru yoldan saptırma, ayartma
Немецкий Язык - Английский Язык
putrescence
rottenness
putrefaction
rot
corruption
septicity