extreme dislike, enmity

listen to the pronunciation of extreme dislike, enmity
Английский Язык - Турецкий язык

Определение extreme dislike, enmity в Английский Язык Турецкий язык словарь

hatred
{i} nefret

O, ona nefretle baktı. - She looked at him with hatred.

Siyah insanlara karşı hâlâ ciddi bir ırkçı nefret vardır. - There is still serious racial hatred against black people.

hatred
hınç
hatred
kin

Tom kin ve nefretle Mary'ye baktı. - Tom glared at Mary with hatred and disgust.

Barış, aşk ve bilgeliktir - bu cennet. Savaş kin ve ahmaklıktır - bu cehennem. - Peace is love and wisdom – it's heaven. War is hatred and folly – it's hell.

hatred
{i} düşmanlık

O zaman aramızda düşmanlık vardı. - There was hatred between us then.

Английский Язык - Английский Язык
{i} hatred
extreme dislike, enmity
Избранное