Tom olağandışı bir atlamacıdır.
- Tom is an extraordinary jumper.
Mary olağandışı notlar aldı.
- Mary got extraordinary grades.
Tom olağanüstü bir kişidir.
- Tom is an extraordinary person.
Tom'un olağanüstü dereceleri var.
- Tom got extraordinary grades.
Sıradışı ilişkileri vardı.
- They had an extraordinary relationship.
Davranışınız çok sıradışı.
- Your behavior is too extraordinary.
Bir şey okumayan bir kişi görülmemiş bir kolaylıkla aldatılabilir.
- A person never reading anything may be fooled with an extraordinary easiness.