etrafta

listen to the pronunciation of etrafta
Турецкий язык - Английский Язык
around

She walked around looking for him. - Onu arayarak etrafta gezindi.

A crowd gathered around. - Etrafta bir kalabalık toplandı.

round
etraf
{i} environment
etraf
entourage
etraf
vicinity
etraf
enviroment
etraf
(Tıp) extremity
etraf
environ
etraf
quarter
etraf
purlieus
etraf
{i} environs
etraf
{i} ambit
etraf
neigbourhood
etraf
circle

The planets circle the Sun. - Gezegenler güneşin etrafında döner.

The moon circles the earth. - Ay, Dünya'nın etrafında döner.

etraf
surroundings
etraf
associates, friends
etraf
vicinage
etraf
surroundings, environment; sides
etraf
sides; surroundings, area around or near
etraf
adjacencies
etraf
surround

An old man sat surrounded by his grandchildren. - Yaşlı bir adam etrafı torunlarıyla çevrili olarak oturdu.

The English language surrounds us like a sea. - İngiliz dili bir deniz gibi etrafımızı sarıyor.

Турецкий язык - Турецкий язык

Определение etrafta в Турецкий язык Турецкий язык словарь

ETRAF
(Osmanlı Dönemi) (Taraf. C.) Taraflar, yanlar, canibler, yönler, uçlar, kıyılar
etraf
Bir kimsenin sürekli ilişkide bulunduğu kimseler, yakınlar, muhit
etraf
Çevre
etraf
Bir kimsenin sürekli ilişkide bulunduğu kimseler, yakınlar, muhit: "Ama derdini etrafına anlatamıyordu işte."- S. Ayverdi
etraf
Yanlar, taraflar: "Her vakit oturdukları büyücek masanın etrafına yerleştiler."- P. Safa. Çevre: "Meçhul kadın korka korka etrafına bakındı."- A. Gündüz
etraf
Yanlar, taraflar