eldfather

listen to the pronunciation of eldfather
Английский Язык - Турецкий язык

Определение eldfather в Английский Язык Турецкий язык словарь

ancestor
ata

Tom yaklaşık 300 yıldır atalarının izini sürdüğünü söylüyor. - Tom says he can trace his ancestors back about 300 years.

Benim atalarım bu memleketin öncüleriydi. - My ancestors were the pioneers of this land.

grandfather
büyükbaba

O hikayeyi bana anlatan büyükbabamdı. - It was my grandfather that told me that story.

Büyükbabasına benziyor. - He looks like his grandfather.

ancestor
{i} cet
ancestor
{i} dede
ancestor
{i} soy

İngilizce ve Almanca ortak bir soyu paylaşırlar. - English and German share a common ancestor.

Dünyadaki bütün insanlar ortak bir atanın soyundan gelirler. - All humans on Earth are descended from a common ancestor.

grandfather
{i} dede

Bana o masalı anlatan dedemdi. - It was my grandfather that told me that story.

Dedesi bir yıl önce kanserden öldü. - His grandfather died of cancer a year ago.

Английский Язык - Английский Язык
ancestor
grandfather