eklemeli

listen to the pronunciation of eklemeli
Турецкий язык - Английский Язык
(Dilbilim) additive
(Dilbilim) articulate
(Dilbilim) intrusive
adhesive
agglutinative

Esperanto is an agglutinative language. - Esperanto eklemeli bir dildir.

causing to unite or combine
eklemeli diller
agglutinative languages
eklemeli ikidilli eğitim
(Dilbilim) additive bilingual education
eklemeli karışım
(Pisikoloji, Ruhbilim) additive mixture
eklemeli tümcecik
(Dilbilim) additive clause
ekle
(Bilgisayar) ins

Do you want to install this free browser add-on? - Bu ücretsiz tarayıcı eklentisini yüklemek ister misiniz?

Insects are arthropods. - Haşereler eklem bacaklıdır.

ekle
(Bilgisayar) appendto
ekle
(Bilgisayar) inject
ekle
annex

Any translation is an annexation. - Herhangi bir çeviri bir eklemedir.

ekle
(Bilgisayar) append
ekle
(Bilgisayar) insertion
ekle
(Bilgisayar) include

Did you include everything you wanted to say in the text? - Metne söylemek istediğin her şeyi ekledin mi?

I've included a visitor's application. - Bir ziyaretçinin başvurusunu ekledim.

ekle
(Bilgisayar) add to

A good head and a good heart are always a formidable combination. But when you add to that a literate tongue or pen, then you have something very special. - İyi bir kafa ve iyi bir kalp her zaman müthiş bir kombinasyondur. Fakat buna bir okuryazar dil ya da kalem eklediğinizde, o zaman çok özel bir şeyiniz vardır.

Is there still something to add to his explanation? - Hala bu açıklamaya eklenecek bir şey var mı?

ekle
(Bilgisayar) attach

Don't forget to attach your photo to the application form. - Başvuru formuna fotoğraf eklemeyi unutma.

I attached my CV and my PhD proposals. - CV'mi ve Doktora önerilerimi ekledim.

ekle
(Bilgisayar) append to
ekle
{f} enclosed

She enclosed a little dark chocolate in her valentine. - O sevgililer gününde biraz koyu çikolata ekledi.

I have enclosed your order form. - Sipariş formunuzu ekledim.

ekle
tot up
ekle
{f} adding

Thanks for adding me on Facebook. - Beni Facebook'ta eklediğin için teşekkür ederim.

Adding comments makes it easier to read the code. - Yorum eklemek kodu okumayı daha kolay hale getirir.

ekle
{f} tot
ekle
tack on
ekle
{f} add on

Add one teaspoon of paprika. - Bir çay kaşığı kırmızı biber ekle.

ekle
{f} enclosing
ekle
{f} added

You have added a comment, not a translation. To add a translation, click on the «あ→а» icon above the sentence. - Bir yorum eklediniz, çeviri değil. Çeviri eklemek için, cümle üzerindeki «あ→а» simgesine tıklatın.

You can get it at the courthouse, the clerk added. - Onu adliye binasında alabilirsin, katip ekledi.

ekle
add up to
ekle
{f} add

Add a little more pepper. - Biraz daha biber ekle.

I can add many sentences in different languages. - Farklı dillerde bir sürü cümle ekleyebilirim.

ekle
{f} affix
Sondan eklemeli dil
(Dilbilim) Agglutinating language

Turkish is an agglutinating language.

ekle
{f} add#on
ekle
augment
ekle
totup
ekle
affixed
ekle
splice

Could you splice these two pieces of rope together for me? - Bu iki parça ipi benim için birbirine ekler misin?

It's hard to splice the two fragments together. - İki bölümü birlikte eklemek zordur.

ekle
insert
ekle
tot#up
Турецкий язык - Турецкий язык
Bitişken
EKLE
(Osmanlı Dönemi) Bir kere doyana kadar yemek
eklemeli
Избранное