eğilmemiş

listen to the pronunciation of eğilmemiş
Турецкий язык - Английский Язык
unbowed
{a} not bent, not arched, strait, even
not willing to give up or accept defeat - used especially in news reports
Not subdued
erect in posture; "behind him sat old man Arthur; he was straight with something angry in his attitude"; "stood defiantly with unbowed back"
Not bowed; erect or upright
not forced to bow down to a conqueror
Not bent or arched; not bowed down
{s} not surrendering; not bowed down
(Bilgisayar) skew
{f} tilt

She stood silently, her head tilted slightly to one side. - Başı bir tarafa doğru hafifçe eğik, sessizce ayakta durdu.

Don't tilt your chair back. - Koltuğunu geriye eğme.

incline

He is inclined to get mad. - O, kızmaya eğilimlidir.

He is inclined to be lazy. - O tembel olmaya eğimlidir.

{f} leaning

Tom was leaning on the fence. - Tom çitin üzerine eğiliyordu.

The box is leaning to one side. - Kutu bir tarafa doğru eğik.

{f} curve

Draw me the Pareto curve. - Bana Pareto eğrisini çiz.

A straight line is a trivial example of a curve. - Düz bir çizgi bir eğrinin önemsiz bir örneğidir.

{f} hog
{f} tilted

She stood silently, her head tilted slightly to one side. - Başı bir tarafa doğru hafifçe eğik, sessizce ayakta durdu.

The spiral galaxy closest to our Milky Way galaxy is Andromeda. Andromeda is over 2 million light-years away. Its central bulge and spiral arms are tilted toward us at a 15 degree angle. - Samanyolu galaksimize en yakın sarmal gökada Andromeda'dır. Andromeda 2 milyondan fazla ışık yılı uzaklıktadır. Onun orta çıkıntısı ve spiral kolları 15 derecelik açıyla bize doğru eğiktir.

{f} curving
{f} inclined

Don't take it literally. He is inclined to exaggerate. - Onu harfi harfine almayın. O abartma eğilimindedir.

He is inclined to get mad. - O, kızmaya eğilimlidir.

curved
hunch
Турецкий язык - Турецкий язык

Определение eğilmemiş в Турецкий язык Турецкий язык словарь

Bıçak, orak gibi araçları bilemeye yarayan araç
eğilmemiş
Избранное