duyulan

listen to the pronunciation of duyulan
Турецкий язык - Английский Язык
heard
detected or perceived by the sense of hearing; "a conversation heard through the wall"
detected or perceived by the sense of hearing; "a conversation heard through the wall
of Hear
duy
heard

Tom heard this and got angry. - Tom bunu duydu ve kızdı.

We heard the boy playing the violin. - Çocuğun Keman çaldığını duyduk.

duy
(Elektrik, Elektronik) lamp base
duy
lamp socket
geçmişe duyulan özlem
nostalgia
duy
point

We'd all be interested in your point of view. - Bakış açına hepimiz ilgi duyardık.

duy
female connector
Duy
light socket
dini vaazlara duyulan korku
(Pisikoloji, Ruhbilim) homilophobia
doğruluğundan şüphe duyulan yazı
Apocrypha
duy
snout
duy
receptacle
duy
socket
duy
(electric light) socket
duy
holder
güven duyulan
confiding
kopmuş yada kesilmiş organda duyulan sancı
phantom pain
kutsal eşyalara duyulan korku
(Pisikoloji, Ruhbilim) hagiophobia
mor rengine duyulan nefret
(Pisikoloji, Ruhbilim) porphyrophobia
özlem duyulan
long-awaited
Турецкий язык - Турецкий язык

Определение duyulan в Турецкий язык Турецкий язык словарь

duy
Elektrik ampulünün takıldığı yivli yer
duy
Elektrik ampulünün takıldığı bakır veya pirinçten yivli yer
duyulan
Избранное