A prayer was said over his body.
- Onun bedenine dua edildi.
Your prayer will be answered.
- Duan kabul edilecektir.
My prayer was answered.
- Benim duama cevap verildi.
We are all praying for Japan.
- Hepimiz Japonya için dua ediyoruz.
We all knelt down to pray.
- Dua etmek için hepimiz diz çöktük.
We knelt down to pray.
- Biz dua etmek için diz çöktük.
Speaking in some languages sounds like praying.
- Bazı dillerde konuşma, dua etme gibidir.
Praying for Tom is all you can do.
- Bütün yapabileceğiniz Tom için dua etmek.
Sometimes our prayers aren't answered the way we want them to be.
- Bazen dualarımıza onların olmasını istediğimiz şekilde cevap verilmez.
Only prayers keep him alive.
- Onu sadece dualar hayatta tutar.