dilute, lacking in taste or potency

listen to the pronunciation of dilute, lacking in taste or potency
Английский Язык - Турецкий язык

Определение dilute, lacking in taste or potency в Английский Язык Турецкий язык словарь

weak
{s} cılız

Tom son derece cılız. - Tom is extremely weak.

Tom kendini kaldırmak için çok cılız. - Tom is too weak to lift himself.

weak
{s} güçsüz

Bugün biraz güçsüz hissediyorum. - I feel a little weak today.

Güçsüz bir prens olan Eric Danimarkalılar arasında büyük hoşnutsuzluğa sebep olan kötü bir para sistemi çıkardı. - Eric who was a weak prince issued a bad coinage which excited great discontent among the Danes.

weak
{s} zayıf

Herkesin hem güçlü hem de zayıf noktaları vardır. - Everyone has both strong and weak points.

Ekonomi zayıf olmasına rağmen, bazı şirketler hâlâ kazanç sağlıyor. - Although the economy is weak, some companies are still making a profit.

weak
{s} hafif

Kahvemi hafif istiyorum. - I'd like my coffee weak.

Kahvemi hafif severim. - I like my coffee weak.

weak
açık (çay)
weak
mukavemetsiz
weak
argın
weak
açık

Tom açıkçası hâlâ çok zayıf. - Tom is obviously still very weak.

Açık kahveyi tercih ederim. - I prefer weak coffee.

weak
{s} sulu
weak
weakly s
weak
{s} dayanıksız, sağlam olmayan, zayıf: a weak
weak
{s} iradesiz
weak
(Tıp) Kuvvetsiz, zayıf
weak
silik çıkmış
weak
zaaf

İnsan zaafına müsamaha göstermek zorundasın. - You have to allow for human weakness.

weak
{s} silik
weak
hastalıklı
weak
(sıfat) kuvvetsiz, zayıf, cansız, cılız, güçsüz, aciz, dayanıksız, halsiz, iradesiz, hafif, silik, sulu
Английский Язык - Английский Язык
weak

We were served stale bread and weak tea.

dilute, lacking in taste or potency

    Расстановка переносов

    dilute, lack·ing in taste or po·ten·cy

    Произношение

Избранное