dienstnehmer

listen to the pronunciation of dienstnehmer
Немецкий Язык - Турецкий язык
Çalışan
Английский Язык - Турецкий язык

Определение dienstnehmer в Английский Язык Турецкий язык словарь

employee
{i} işçi

Çileden çıkan işçi derhal istifa etti. - The outraged employee resigned at once.

Dün işten atılan diğer üç işçiyi tazmin etmek zorunda kaldım. - I had to make up for three other employees, who were laid off yesterday.

employee
çalışan

Bana paranın satın alabileceği en iyi çalışanları gönder. Para sorun değil. - Send me the best employees that money can buy. Money is no object.

Tom çalışanlarına düzgün bir şekilde nasıl davranacağını bilmiyor. - Tom doesn't know how to treat his employees properly.

employee
{i} eleman

Nitelikli eleman bulmak zorlaşıyor. - It's getting harder to find qualified employees.

Tom şimdiye kadar sahip olduğumuz en iyi eleman. - Tom is the best employee we've ever had.

employees
(Bilgisayar,Ticaret) çalışanlar

O, çalışanlarına iyi davranır. - He treats his employees well.

Tüm çalışanlarımdan mutlak sadakat istiyorum. - I require absolute loyalty of my employees.

employee
(Ticaret) ücretli

Her çalışan, yılda iki haftalık ücretli bir tatil yapma hakkına sahiptir. - Each employee is entitled to a two week paid vacation per year.

employee
{i} adam
employee
müstahdem
employee
{i} personel

Kısa vadeli sözleşmeli personel haber vermeden işten çıkarıldı. - The short term contract employees were dismissed without notice.

Hiç Fransızca konuşan personeliniz var mı? - Do you have any employees who speak French?

employee
hizmetli
employees
işçiler

Çok sayıda yönetici ve yeterli olmayan işçiler var. - There are too many managers and not enough employees.

Tom işçilerine cömert davranır. - Tom treats his employees generously.

employee
bir başkası hesabına ücret karşılığında çalışan kimse
employee
(Askeri) MEMUR, MÜSTAHDEM, İŞÇİ
employee
{i} görevli
service user
hizmet kullanici
Немецкий Язык - Английский Язык
employee
employees
workers
worker
employed (person)
service user