decoy, lure; enticement, seduction

listen to the pronunciation of decoy, lure; enticement, seduction
Английский Язык - Турецкий язык

Определение decoy, lure; enticement, seduction в Английский Язык Турецкий язык словарь

bait
{i} yem

O, oltaya canlı yem taktı. - He put live bait on a hook.

Sanırım oltaya yeni bir yem takmamın zamanıdır. - I think it's time for me to put new bait on the hook.

bait
{f} yemlemek
bait
istek uyandıran şey
bait
oltaya ya da tuzağa yem koymak
bait
dikkati çeken şey
bait
{i} cezbetme
bait
{f} yem takmak
bait
{i} kandırma
bait
{f} yem köy
bait
{f} kızdırmak
bait
kızdır/yem koy
bait
oltaya veya kapana yem koymak
bait
(fiil) yem takmak, yemlemek; cezbetmek, kandırmak; köpek saldırtmak; kızdırmak, rahatsız etmek, canını sıkmak
bait
olta veya tuzak yemi ile cezbetmek
bait
olta veya kapan için yem
bait
{f} kandırmak
bait
dikkat çeken şey/yem
bait
üzerine köpek saldırtmak eziyet etmek
bait
(isim) yem, olta yemi; cezbeden şey, cezbetme, kandırma; mola
Английский Язык - Английский Язык
{i} bait
decoy, lure; enticement, seduction

    Расстановка переносов

    decoy, lure; enticement, se·duc·tion

    Произношение

Избранное