dazed; in a daze

listen to the pronunciation of dazed; in a daze
Английский Язык - Турецкий язык
sersem sepelek
in a daze
afallamış
in a daze
sersemlemiş
in a daze
şaşkın bir durumda
in a daze
sersem sepelek
in a daze
şaşkınlık içinde

Ben New York'a ilk gittiğimde, bir şaşkınlık içindeydim. - When I first got to New York, I was in a daze.

Tom hâlâ şaşkınlık içinde. - Tom is still in a daze.

in a daze
şaşkınlıkla
in a daze
sersemlikle
dazed; in a daze
Избранное