dalgıçlar

listen to the pronunciation of dalgıçlar
Турецкий язык - Английский Язык
divers

The water was so murky that the police divers had to search for the body by feel. - Su o kadar bulanıktı ki polis dalgıçlar vücudu dokunarak aramak zorunda kaldı.

Scuba divers have found many interesting things under water including gold coins, ancient ruins, and fossils of extinct animals. - Tüplü dalgıçlar suyun altında altın paralar, antik kalıntılar, soyu tükenmiş hayvanların kalıntıları dahil birçok ilginç şeyler buldu.

of many different sorts
Obsolete spelling of diverse
plural form of diver
various

Shortly after this I had to go out of town. Divers sound sportsmen had invited me to pay visits to their country places, and it wasn't for several months that I settled down in the city again.

{a} several, sundry, many
Different in kind or species; diverse
plural of diver
Also used substantively or pronominally
many and different; "tourist offices of divers nationalities"; "a person of diverse talents"
alternative spelling of diverse
Several; sundry; various; more than one, but not a great number; as, divers philosophers
{s} diverse, different, varied
dalgıç
{i} diver

Scuba divers have found many interesting things under water including gold coins, ancient ruins, and fossils of extinct animals. - Tüplü dalgıçlar suyun altında altın paralar, antik kalıntılar, soyu tükenmiş hayvanların kalıntıları dahil birçok ilginç şeyler buldu.

Divers have found hundreds of Spanish gold coins off the coast of Florida. - Dalgıçlar Florida sahili açıklarında binlerce İspanyol altın sikkesi buldu.

dalgıç
plunge
dalgıç
divers

Scuba divers have found many interesting things under water including gold coins, ancient ruins, and fossils of extinct animals. - Tüplü dalgıçlar suyun altında altın paralar, antik kalıntılar, soyu tükenmiş hayvanların kalıntıları dahil birçok ilginç şeyler buldu.

Divers have found hundreds of Spanish gold coins off the coast of Florida. - Dalgıçlar Florida sahili açıklarında binlerce İspanyol altın sikkesi buldu.

dalgıç
slang thief, pincher, pilferer
dalgıç
frogman

The frogman jumped into the canal. - Dalgıç kanala atladı.

dalgıç
(oksijen tüplü) aqualunger
dalgıç
plunger
dalgıç
diver, skin diver, frogman
Турецкий язык - Турецкий язык

Определение dalgıçlar в Турецкий язык Турецкий язык словарь

DALGIÇ
(Osmanlı Dönemi) t. Mercan, inci ve saire avlamak veya denizin dibine düşmüş olan şeyleri çıkarmak için denizin dibine dalmaya alışık adam
dalgıç
Genellikle özel donanımla su yüzeyi altında çalışmayı meslek edinen kimse, balık adam, kurbağa adam
dalgıç
Birinden habersiz bir şey almak huyunda olan kimse
dalgıç
Balık adam
dalgıçlar
Избранное