daha da

listen to the pronunciation of daha da
Турецкий язык - Английский Язык
still

Prices are going to rise still further. - Fiyatlar daha da artacak.

further

We need to discuss this further. - Bunu daha da tartışmak istiyoruz.

Tom will need to go further. - Tom'un daha da ileri gitmesi gerekecek.

yet

The wind blew harder yet when we reached the top of the hill. - Tepenin üstüne ulaştığımızda rüzgar daha da sert esti.

even

His old company gave him the shaft. But I admire the way he turned bad luck into good and did even better with his own business. - Eski şirketi ona kazık attı. Fakat onun kötü şansını iyiye çevirmesine ve kendi işinde daha da iyisini yapmasına hayranım.

As cultural exchange continued between the two countries, their mutual understanding became even deeper. - İki ülke arasında kültürel değişim devam ederken, onların karşılıklı anlayışı daha da derinleşti.

an even
still, yet
daha da
Избранное