dünyevî

listen to the pronunciation of dünyevî
Турецкий язык - Английский Язык

Определение dünyevî в Турецкий язык Английский Язык словарь

dünyevi
earthly

Paris during the Indian summer is an earthly heaven. - Pastırma yazı sırasında Paris dünyevi bir cennettir.

You will never enter heaven unless you give up all your riches, position, and earthly ties. - Tüm zenginliğinden, pozisyonundan ve dünyevi bağlarından vaz geçmedikçe asla cennete girmeyeceksin.

dünyevi
secular
dünyevi
worldly

All this worldly wisdom was once the unamiable heresy of some wise man. - Bütün bu dünyevi bilgelik bir zamanlar herhangi bir bilge adamın sevimsiz sapıklığıydı.

dünyevi
fleshly
dünyevi
temporal
dünyevi
mundane
dünyevi
earthy

I have spoken to you of earthy things. - Seninle dünyevi şeyler hakkında konuştum.

Petrichor - (noun) the earthy scent when rain falls on dry soil; the smell of earth after rain. - Petrichor - kuru toprağa yağmur düştüğünde dünyevi koku; yağmurdan sonra toprak kokusu.

dünyevi
carnal
dünyevi
worldly, earthly, terrestrial, secular
dünyevi
earth born
dünyevi oluş
worldliness
dünyevi
terrestrial
dünyevi
terrene
dünyevi
earthborn
dünyevi
planetary
dünyevi
{s} profane
kutsal ve dünyevi
(Pisikoloji, Ruhbilim) sacred vs. profane
Турецкий язык - Турецкий язык
(Osmanlı Dönemi) (Dünyeviye) Bu âleme mensub ve müteallik. Dünyaya âit ve dünya ile alâkalı
dünyevi
Dünya ile ilgili, dünya işlerine ilişkin, uhrevi karşıtı
dünyevi
(Osmanlı Dönemi) dünya ile ilgili
aklı dünyevi
(Osmanlı Dönemi) dünyevi akıl
dünyevî
Избранное