Waseda tied Keio in yesterday's game.
 - Waseda dünkü oyunda Keio ile berabere kaldı.
The questions in yesterday's examination were far easier than I had expected.
 - Dünkü sınavdaki sorular umduğumdan çok daha kolaydı.
It's windier today than it was yesterday.
 - Hava bugün dünkünden daha rüzgarlı.
The weather today is worse than yesterday.
 - Bugün hava dünkünden daha kötü.
Yesterday was Sunday, not Saturday.
 - Dün cumartesi değil, pazardı.
I helped my father yesterday.
 - Dün babama yardım ettim.
Yesterday I baked pastries with mushrooms.
 - Dün Mantarlı hamur işleri pişirdim.
Forget about the past. Compared to yesterday, I like today more. That's why I try to enjoy the moment, that's all.
 - Geçmişi unutun. Dünle karşılaştırıldığında, bugünü daha çok seviyorum. Bunun sebebi anın tadını çıkarmaya çalışıyorum, bu kadar.
Tom called me yesterday at nine in the morning.
 - Tom beni dün sabah saat dokuzda aradı.
Yesterday at this time, we were at the movie theater.
 - Dün bu saatte sinemadaydık.