create boundaries; restrict; reduce; function as a border

listen to the pronunciation of create boundaries; restrict; reduce; function as a border
Английский Язык - Турецкий язык

Определение create boundaries; restrict; reduce; function as a border в Английский Язык Турецкий язык словарь

limit
{f} kısıtlamak
limit
{f} sınırlandırmak
limit
{i} sınır

Şehirlerde, hız saatte 50 km ile sınırlıdır. - In towns, speed is limited to 50 km/h.

Her şahsın dinlenmeye, eğlenmeye, bilhassa çalışma müddetinin makul surette sınırlandırılmasına ve muayyen devrelerde ücretli tatillere hakkı vardır. - Everyone has the right to rest and leisure, including reasonable limitation of working hours and periodic holidays with pay.

limit
{i} limit
limit
(Kanun) tahdit
limit
(Biyokimya) kısıtlama

Bazı kısıtlamalar var. - There are some limitations.

limit
(Ticaret) azami fiyat
limit
had
limit
(to ile) kısıtlamak
limit
{f} sınırlandır

Yaşın neden seni sınırlandırması gerektiğini anlamıyorum. - I don't see why age should limit you.

Her şahsın dinlenmeye, eğlenmeye, bilhassa çalışma müddetinin makul surette sınırlandırılmasına ve muayyen devrelerde ücretli tatillere hakkı vardır. - Everyone has the right to rest and leisure, including reasonable limitation of working hours and periodic holidays with pay.

limit
hudut tayin etmek
limit
hasretmek
limit
{f} belirlemek
limit
{f} limit koymak
limit
{i} sınır, had, limit, uç
limit
limitablesınırlanabilir
limit
tahdit etmek
Английский Язык - Английский Язык
{f} limit
create boundaries; restrict; reduce; function as a border

    Расстановка переносов

    cre·ate boundaries; restrict; reduce; func·tion as a bor·der

    Произношение

Избранное