contact denise sign my guestbook

listen to the pronunciation of contact denise sign my guestbook
Английский Язык - Турецкий язык
temas denise benim ziyaretçi defteri imzalamak
about
takriben

O, takriben benimle aynı yaştadır. - She's about the same age as I am.

O, takriben seninle aynı yaştadır. - He's about the same age as you are.

about
hemen hemen

Tom hemen hemen senin kadar uzun. - Tom is just about as tall as you are.

Hemen hemen her şeye alışabilirim. - I can get used to just about anything.

about
hakkında

Asal sayılar hayata benzer, onlar tamamen mantıksaldır fakat, eğer tüm zamanınızı onun hakkında düşünmek için harcarsanız kurallarının bulunması imkânsızdır. - Prime numbers are like life; they are completely logical, but impossible to find the rules for, even if you spend all your time thinking about it.

Batman hakkında bilmeniz gereken şey, onun süper kahraman olmasıdır. - The thing you have to know about Batman is, he's a superhero.

about
aşağı yukarı

Tom istediği bir şeyi almak için aşağı yukarı yeterince zengin. - Tom is rich enough to buy just about anything he wants.

Tom aşağı yukarı benimle aynı yaşta. - Tom is about the same age as me.

about
{e} konusunda

O fiyat değişikliği konusunda bir uyarı koydu. - He put up a notice about the change in price.

Bugün, bir sürü insan işsiz kalma konusunda endişeleniyor. - Today, many people worry about losing their jobs.

about
{e} etrafında

Tüm bahçenin etrafında yüksek bir duvar duruyor. - A high wall stands all about the garden.

Çocuklarını etrafında topladı. - She gathered her children about her.

about
üzerine

Bir parça kağıdın üzerine, yanınızda oturan kişi hakkında hoşlandığınız bir şey yazın lütfen. - Please write, on a piece of paper, something you like about the person sitting next to you.

Tom, Vikingler'in dünya tarihine etkileri üzerine beş dakikalık bir sunum yaptı. - Tom gave a five-minute presentation about the influence of the Vikings on world history.

about
buralarda

Buralarda anahtarımı kaybettim. - I lost my key about here.

Buralarda bir kulübe vardı. - There used to be a hut about here.

about
şuraya buraya
about
tahminen
about
emir Geriye don I about to come gelmek üzere beat about the bush bin dereden su getirmek
about
ötesinde berisinde
about
çevresine
about
etrafına

Tom ve arkadaşları ateşin etrafına oturdular, iyi eski günlerden bahsettiler. - Tom and his friends sat around the fire, talking about the good old days.

O, evin etrafına bakındı. - He looked about the house.

about
ile meşgul
about
her yerinde
about
havalisinde
about
için About facel
about
edat dair
Английский Язык - Английский Язык
about
contact denise sign my guestbook

    Расстановка переносов

    con·tact De·nise sign my guestbook

    Произношение

Избранное