Английский Язык - Турецкий язык
Определение conj. in which place?; near which place? в Английский Язык Турецкий язык словарь
- whereabouts
- bulunduğu yer
Onun bulunduğu yer hakkında hiç bir fikrimiz yok.
-We have no idea about his whereabouts.
Dan bulunduğu yer hakkında yalan söyledi.
-Dan lied about his whereabouts.
- whereabouts
- {i} yer
Onun bulunduğu yeri bulamadık.
-We couldn't find out her whereabouts.
Anne ve babalar, çocuklarının bulunduğu yerleri izlemelidir.
-Parents should monitor their children's whereabouts.
- whereabouts
- nerelerde
- whereabouts
- nereye
- whereabouts
- nerelere
- whereabouts
- nerede
Cinayet gecesi nerede olduğunu açıklayabilir misin?
-Can you account for your whereabouts on the night of the murder?
Dan nerede olduğu hakkında yalan söyledi.
-Dan lied about his whereabouts.
- whereabouts
- nerelerde/nerelere
- whereabouts
- olduğu yer veya semt
- whereabouts
- dığı yerlere
- whereabouts
- z. nerede; nerelerde; nereden; nerelerden; nereye; nerelere: Whereabouts is he from? Nereli o? i. (birinin/bir şeyin) bulunduğu/olduğu yer
- whereabouts
- {i} semt
Tom'un semtini bilmek istiyorum.
-I'd like to know Tom's whereabouts.
Связанные Термины
Английский Язык - Английский Язык
Определение conj. in which place?; near which place? в Английский Язык Английский Язык словарь
- whereabouts
conj. in which place?; near which place?
Расстановка переносов
conj. in which place?; near which placeResimler
История
Избранное