Boston'a dönmek istiyoruz.
- We want to come back to Boston.
Geri dönmek istemiyorsan, anlarım.
- If you don't want to come back, I'll understand.
Tom işe geri dönmek zorunda.
- Tom has to get back to work.
Tom Mary'den kalmasını rica etti fakat o işe geri dönmek zorundaydı.
- Tom asked Mary to stay, but she had to get back to work.
Sana geri dönmek zorunda kalacağım.
- I'll have to get back to you.
Tom işe geri dönmek zorunda.
- Tom has to get back to work.
Kısa sürede geri gelmen şartıyla dışarı çıkabilirsin.
- You may go out as long as you come back soon.
O,yakında geri gelmek için bana söz verdi.
- He gave me a promise to come back soon.
Ofisime geri dönmek istiyor musun?
- Do you want to come back to my office?
Kısa sürede geri dönmek şartıyla dışarı çıkabilirsin.
- You may go out only if you come back soon.
Tom işe geri dönmek zorunda.
- Tom has to get back to work.
Sen geri dönünceye kadar burada bekleyeceğim.
- I'll stay here till you get back.
Geri almaktan çok memnun oldum.
- I was very glad to get back.
O,yakında geri gelmek için bana söz verdi.
- He gave me a promise to come back soon.
Dick, saat üçe kadar geri gelmek için söz verdi.
- Dick promised to come back by three o'clock.