color, stain, tint

listen to the pronunciation of color, stain, tint
Английский Язык - Турецкий язык

Определение color, stain, tint в Английский Язык Турецкий язык словарь

dye
{i} saç boyası

Ecza dolabında bir şişe siyah saç boyası gördüm. - I saw a bottle of black hair dye in the medicine cabinet.

Yağmur yağmaya başladığında, Mary'nin saç boyası alnına aktı. - When it started raining, Mary's hair dye ran down her forehead.

dye
{f} boyanmak
dye
boya tutmak
dye
boyanabilmek
dye
boya maddesi

Tom her zaman satın aldığı yiyeceklerde boya maddesi olup olmadığını kontrol eder. - Tom always checks to verify that no dyes are in any food he buys.

dye
boyamak

Tom saçını boyamak istiyor. - Tom wants to dye his hair.

Saçımı kırmızıya boyamak istiyorum. - I want to dye my hair red.

dye
kumaş boyası
dye
(Mühendislik) boya, boyamak
dye
yerleşmiş
dye
öz tamamıyle
dye
{i} boya, renk
dye
(isim) boya, boyama, saç boyası
dye
{i} boyama

Tom'un saçını boyayıp boyamadığını söylemek zor. - It's hard to tell whether Tom dyes his hair or not.

Tom, Mary'nin saçını boyamasına yardım etti. - Tom helped Mary dye her hair.

dye
boyayıcı madde
dye
doubledyed iyi boyanmış
dye
hakikî
dye
(Tekstil) 1. boya 2. boyamak
Английский Язык - Английский Язык
{f} dye
color, stain, tint
Избранное