civar%c4%b1nda

listen to the pronunciation of civar%c4%b1nda
Турецкий язык - Турецкий язык

Определение civar%c4%b1nda в Турецкий язык Турецкий язык словарь

CİVAR
(Osmanlı Dönemi) Çevre, yöre, etraf
CİVAR
(Osmanlı Dönemi) Yakın yer, yakın komşu
civar
Yöre, yakın yer, dolay
civar
Yöre, yakın yer, dolay: "Büsbütün aşka geldi. O civar halkınca pek sevilen bir başka şarkıya geçti."- H. Taner
Турецкий язык - Английский Язык

Определение civar%c4%b1nda в Турецкий язык Английский Язык словарь

civar
vicinity

Kate's father is in the vicinity of the house. - Kate'in babası evin civarındaydı.

civar
neighboring
civar
environs
civar
adjacency
civar
precincts
civar
purlieus
civar
neighbourhood [Brit.]
civar
neigbourhood
civar
1.neighborhood, vicinity, environment, surroundings
civar
adjacencies
civar
way

Around nine o'clock I'll be on my way back again. - Saat dokuz civarında ben tekrar yolumda olacağım.

It was near the river that I lost my way. - Yolumu nehir civarında kaybettim.

civar
neighbourhood, surroundings yöre, dolay
civar
vicinage
civar
neighborhood

We live in the neighborhood of the school. - Okulun civarında yaşıyoruz.

civar
locality
yakın civar
ambient