cashbox, drawer

listen to the pronunciation of cashbox, drawer
Английский Язык - Турецкий язык

Определение cashbox, drawer в Английский Язык Турецкий язык словарь

till
-e kadar
till
{e} kadar

06:00 ya kadar başlayamam. - I cannot start till six o'clock.

Büyüyünceye kadar sigara içmemelisin. - You must not smoke till you grow up.

till
(Ticaret) para kasası
till
çiftçilik
till
(Tarım) pullukla sürmek
till
para çekmecesi
till
oluncaya kadar

Sınavda başarısız oluncaya kadar tembelliğinden pişman olmadı. - He did not repent of his idleness till he failed in the examination.

O, mezun oluncaya kadar çok utangaçtı. - She had been very shy till she graduated.

till
(İş yerlerinde kullanılan) Kasa
till
{f} sürmek
till
till I come
till
ziraat
till
bağ
till
işle
till
(fiil) sürmek, toprağı sürmek, işlemek (toprak)
till
ben gelinceye kadar

Ben gelinceye kadar onlara beklemesini söyle. - Ask them to wait till I come.

Sadece ben gelinceye kadar pozisyonunu bozma. - Just hold your position till I arrive.

till
{e} bağ. -e kadar: till Friday cumaya kadar. till Antalya Antalya'ya kadar
till
zamana kadar

O zamana kadar hiç panda görmemiştim. - I had never seen a panda till that time.

Sadece o zamana kadar beklemek zorunda kalacağız. - We'll just have to wait till then.

till
{f} toprağı sürmek
till
{i} kasa
till
till now şimdiye kadar
Английский Язык - Английский Язык
{i} till
cashbox, drawer
Избранное