Bilmek istemeyebilirsin.
- You may not want to know.
Muhabirler, belediye başkanının neden onlarla konuşmak istemediğini bilmek istediler.
- The reporters demanded to know why the mayor wouldn't talk to them.
Sonunda kazanacak olan güç değil adalettir.
- It is justice, and not might, that wins in the end.
Kalem kılıçtan daha güçlüdür.
- The pen is mightier than the sword.
Ne kadar yorgun olursam olayım, çalışmak zorundayım.
- No matter how tired I might be, I have to work.
Bunu yapmak can sıkıcı olabilir fakat onu yapmak zorundayız.
- It might be a pain in the neck to do this, but we have to do it.
Sözleşme şartlarına göre, ödemenizin vadesi 31 Mayısta idi.
- According to the terms of the contract, your payment was due on May 31st.
Mayıs ayının başında Osaka'ya vardılar.
- They arrived in Osaka at the beginning of May.
Özel kuvvetler düzenli birliklerin yapmayacağı birçok şeyi yapabilir İşkence gibi mi? Bu soruya cevap vermeyeceğim.
- Special forces might do a lot of things that regular troops wouldn't do Like torture? I won't answer this question