buruşuk; buruşuk

listen to the pronunciation of buruşuk; buruşuk
Турецкий язык - Английский Язык
wrinkled; crumpled
buruşuk
crumpled

Tom reached into the trash can and pulled out a crumpled letter. - Tom çöp kutusuna uzandı ve buruşuk bir mektup çıkardı.

Tom found a crumpled piece of paper on the floor. - Tom yerde bir parça buruşuk kağıt buldu.

buruşuk
wrinkled

His ties were always wrinkled. - Onun kravatları her zaman buruşuk.

His blue coat was dirty and wrinkled. - Mavi ceketi kirli ve buruşuktu.

buruşuk
creased
buruşuk
lined
buruşuk
crinkly
buruşuk
crease
buruşuk
crinkly, wrinkled, crumpled; wizened
buruşuk
puckered, wrinkled, crumpled, ruffled
buruşuk
creased with wrinkles
buruşuk
ruck
buruşuk
wrinkly
buruşuk
rugose
Турецкий язык - Турецкий язык

Определение buruşuk; buruşuk в Турецкий язык Турецкий язык словарь

buruşuk
Gerginliği, düzgünlüğü kalmamış, buruşmuş olan
buruşuk
Gerginliği, düzgünlüğü kalmamış buruşmuş olan
buruşuk; buruşuk
Избранное