boğum

listen to the pronunciation of boğum
Турецкий язык - Английский Язык
knob
knot
node
nodal
knuckle
node; articulation, joint; knuckle
articulation
throat
internode
gnarl
slub
boğum boğum
prominently jointed; full of articulations
boğum noktası
nodal point
kırk boğum
(Tabiat Doğa) (bitki, Fam: papirüsgiller,sadiye) galingale
tikel boğum
(Fizik) partial node
Турецкий язык - Турецкий язык
Boğulmuş, sıkılmış yer: "Sağ elinin şehadet parmağının ilk boğumuyla tetiği çekti."- Ö. Seyfettin
Parmak veya kamış, saz gibi bitkilerin şişkince bölümü
Parmak veya kamış, saz gibi bitkilerin şişkince bölümü. İnce damarların veya sinirlerin yumak gibi toplandığı yer
Boğulmuş, sıkılmış yer
İnce damarların veya sinirlerin yumak gibi toplandığı yer
boğum boğum
Çok boğumlu
boğum
Избранное