Турецкий язык - Английский Язык
Определение bizle в Турецкий язык Английский Язык словарь
- with us
- biz
- us
- biz
- we
- biz
- ourselves
We agreed among ourselves.
-Biz kendi aramızda anlaştık.
We really enjoyed ourselves.
-Biz gerçekten eğlendik.
- biz
- pricker
- biz
- bradawl
- biz
- prod
This product brought us a large margin.
-Bu ürün bize büyük bir kar getirdi.
We produce palm wine.
-Biz palmiye şarabı üretiyoruz.
- biz
- bodkin
- biz
- awl
- biz
- punch
- biz
- stiletto
Связанные Термины
Английский Язык - Английский Язык
Определение bizle в Английский Язык Английский Язык словарь
- biz
- Business
- biz
- in theatrical slang, means “business ” Good biz means full houses; but an actor's “biz” is quite another thing, meaning by-play Thus, Hamlet trifling with Ophelia's fan, Lord Dundreary's hop, and so on, are the special “business” of the actor of the part As a rule, the “business” is invented by the actor who creates the part, and is handed down by tradition
- biz
- Top-level domain reserved for the business community
- biz
- business-related activities Topics related to business This is one of the few area where advertising is tolerated
- biz
- your occupation or line of work; "he's in the plumbing game"; "she's in show biz"
- biz
- 1. Biz is sometimes used to refer to the entertainment business, especially pop music or films. a girl in the music biz. see also showbiz. Business. a particular type of business, especially one relating to entertainment (business)
- biz
- commercial company intended to earn profits
- biz
- A type of newsgroup that discusses business and commercial topics
- biz
- BIZ is designed to promote business on the Internet Consistent with this goal, BIZ will utilize the most advanced data formats and architecture to provide a faster and more secure domain name service A sample of BIZ benefits
Связанные Термины
Турецкий язык - Турецкий язык
Определение bizle в Турецкий язык Турецкий язык словарь
- şaka
- BİZLE
- (Osmanlı Dönemi) Gündelik elbise
- Biz
- (Osmanlı Dönemi) NAHNU
- Biz
- tığ
- biz
- Mersin balığı türü
- biz
- Daire şeklinde mukavva parçaları kesmeye yarayan alet
- biz
- Çoğul birinci kişi zamiri: "Biz, Türkler, bütün tarihî hayatımızca hürriyet ve istiklale timsal olmuş bir milletiz!"- Atatürk
- biz
- Resmî konuşmada, bazen teklik birinci kişi zamiri ben yerine kullanılır
- biz
- iğneye yol açmak için kullanılan, çelikten, ince ve sivri uçlu bir alet
- biz
- Deri ve benzeri sert şeyleri dikerken igne yeri açmaya yarayan ağaç saplı ucu sivri demir alet
- biz
- ülkemiz sularında yaşayan bir mersin balığı türü
- biz
- Bazı yazarlar ben zamirinin yerine kullanılır: "Biz kendisini aldığımız zaman vücudu pek ince idi."- H. R. Gürpınar
- biz
- Kunduracıların delik açmakta kullandıkları sivri uçlu çelik tığ
- biz
- Ülkemiz sularında yaşayan bir mersin balığı türü, şip (Acipenser nudiventris)
- biz
- Katı bir şeyi dikerken iğne geçirecek yeri delmek için kullanılan, çelikten yapılmış, sivri uçlu ve ağaç saplı araç
- biz
- Deri dikiminde kullanılan alet
- biz
- Çoğul birinci kişi zamiri
- biz
- Maraş işinde kalın karton parçalarının iğneyi kırmamasını sağlamak ve delik delmek işleminde kullanılmak üzere hazırlanmış tahta saplı, ince sivri uçlu bir tür çuvaldız. Ülkemiz sularında yaşayan bir mersin balığı türü, şip (Acipenser nudiventris)
- biz
- Ben zamirinin yerine kullanılır
- biz
- Katı bir şeyi dikerken iğne geçirecek yeri delmek için kullanılan, çelikten yapılmış, sivri uçlu ve ağaç saplı araç, tığ
- biz
- Bir mersinbalığı türü
- biz
- (Osmanlı Dönemi) nahnü
- bizlemek
- Ucu çivili değnekle hayvanı dürtmek