birlemek

listen to the pronunciation of birlemek
Турецкий язык - Английский Язык
to unite
birleme
syneresis
birleme
union, uniting
Английский Язык - Английский Язык

Определение birlemek в Английский Язык Английский Язык словарь

birle
to drink deeply or excessively, carouse
birle
to pour a drink (for)
Турецкий язык - Турецкий язык
Bir etmek, tek duruma getirmek: "Bir bütünsün beni bende birleyen / Bengi beyaz belirgin bir burç beğen."- F. Halıcı
Bir etmek, tek duruma getirmek
Tanrı'nın birliğini dile getirmek, zikretmek
birleme
Tanrı'nın birliğini dile getirme, tevhit
birleme
Bir etme, tek duruma getirme
birlemek
Избранное