bezdirmek

listen to the pronunciation of bezdirmek
Турецкий язык - Английский Язык
disgust
irk
plague
harass
to sicken, to plague, to harass, to weary, to tire out
sicken
to sicken, disgust, weary
weary
tucker
bez
{i} cloth

Mayuko wiped a table with a cloth. - Mayuko tabloyu bir bezle sildi.

Clean the window with a damp cloth. - Nemli bir bezle pencereyi temizle.

bez
gland

The adrenal glands secrete adrenalin. - Böbrek üstü bezleri adrenalin salgılar.

A tumor of the pituitary gland can cause hypopituitarism. - Hipofiz bezesinin bir tümörü hipopituitarizme neden olabilir.

bez
rags
bez
{i} fabric
bez
(Otomotiv) shop towel
bez
materials
bez
linen
bez
fabric, cloth; dustcloth; gland
bez
swab
bez
giand
bez
material
canından bezdirmek
haze
Английский Язык - Английский Язык

Определение bezdirmek в Английский Язык Английский Язык словарь

bez
The second tine of an antler's beam
Турецкий язык - Турецкий язык
Bıktırmak, usandırmak, bıkkınlık vermek
Bıktırmak, usandırmak, bıkkınlık vermek: "O günden sonra bu neşeli İstanbul yolcusunun, hatta beni bezdirmek için bile, bir kerecik dışarıya çıktığını hatırlamıyorum."- Y. K. Karaosmanoğlu
Bez
çaput
Bez
(Osmanlı Dönemi) BEZE
bez
Pamuktan, düz dokuma
bez
Pamuk veya keten ipliğinden yapılan dokuma: "Arkamıza kefenimsi bezler geçirip kuşakla bağladılar."- F. R. Atay
bez
Gelişigüzel kumaş parçası, çaput
bez
Bezden yapılmış
bez
Pamuk veya keten ipliğinden yapılan dokuma
bez
Herhangi bir cins kumaş
bez
Bezden yapılmış. İçinden geçen kandan veya öz sudan bazı maddeler ayırarak salgı oluşturan organ
bez
Herhangi bir iş için kullanılan dokuma
bez
İçinden geçen kandan veya öz sudan bazı maddeler ayırarak salgı oluşturan organ, gudde
bezdirme
Bezdirmek işi
bezdirme
çörek veya küçük köfte
bezdirmek
Избранное