Tom Mary'ye bitişik bir koltuk aldı.
 - Tom took a seat next to Mary.
Bir bebek dişine bitişik bir yetişkin dişi geldi.
 - An adult tooth came in right next to a baby tooth.
Çelik binanın bitişiğinde papatyalar var.
 - There are daisies next to the steel building.
Evimin yanında birkaç dükkân var.
 - There are a few shops next to my house.
Onun yanında, ben bizim sınıfta en hızlı koşucuyum.
 - Next to him, I'm the fastest runner in our class.
Tom'un cüzdanında neredeyse bir şey yok.
 - Tom has next to nothing in his wallet.
Mutfakta neredeyse hiçbir şeyimiz yoktu.
 - We had next to nothing in the kitchen.