Onun yurtdışı seyahat deneyimi var.
 - He has experience of foreign travel.
Dışişleri Bakanı bir kuklaydı.
 - The Foreign Minister was a puppet.
Japonya'nın dış yardımları yurttaki ekonomik yavaşlamadan dolayı kısmen azalıyor.
 - Japan's foreign aid is decreasing in part because of an economic slowdown at home.
Yabancılarla alay etme.
 - Don't make fun of foreigners.
Yabancı dil öğrenmek zordur.
 - Learning a foreign language is difficult.
My bank charges me $2.50 every time I use a foreign ATM.