belki

listen to the pronunciation of belki
Турецкий язык - Английский Язык
maybe

Maybe you'll come back to me? - Belki bana geri döneceksin?

Maybe we can make a deal. - Belki de bir anlaşma yapabiliriz.

perhaps

Hunger is perhaps the strongest of all human drives. - Açlık insan güdülerinin belkide en güçlüsüdür.

Perhaps it will rain in the afternoon. - Belki öğleden sonra yağmur yağacak.

perchance
i dare say
perhaps, maybe
peradventure
possibly

The cleanup at the Fukushima Daiichi plant could take years, possibly decades. - Fukushima Daiichi tesisindeki temizlik, yıllar belki de on yıllar sürebilir.

Can you possibly help me? - Belki bana yardımcı olabilirsiniz?

contingently
mayhap
likely
haply
lest

I took my umbrella lest it rain. - Belki yağmur yağar diye şemsiyemi aldım.

belki de
maybe

Maybe you are working too hard. - Belki de çok çalışıyorsunuz.

Maybe Tom has problems. - Belki de Tom'un sorunları vardır.

belki de
it's possible that
belki de
may well be
belki de hiç
seldom
belki de hiç
if ever
belki başka zaman
Maybe next time
belki de
probably

I'm probably hungrier than you are. - Ben belki de senden daha açım.

I'm very busy so probably I won't be able to come tomorrow. - Çok meşgulüm, bu nedenle belki de yarın gelemeyeceğim.

belki de
it's possible that ..., maybe
belki de
it may even be that
belki nevrozu
(Pisikoloji, Ruhbilim) perhaps neurosis
belki de
presumably
garip belki ama
strangely enough
Турецкий язык - Турецкий язык
Olsa olsa, ya ... ya, ihtimal
Olsa olsa, ya ... ya, ihtimal: "Belki bir sabah vakti, belki bir gece yarısı / Artık nefes almayı bırakıp gideceğiz."- Z. O. Saba
BELKİ
(Osmanlı Dönemi) Umulur, ihtimal, olabilir
BELKİ
(Osmanlı Dönemi) Kat'iyyetle. Dahi. Şüphesiz
BELKİ
(Osmanlı Dönemi) Hattâ
belki
Избранное