behind; later in time; following

listen to the pronunciation of behind; later in time; following
Английский Язык - Турецкий язык

Определение behind; later in time; following в Английский Язык Турецкий язык словарь

after
{s} sonraki

Nagoya'dan sonraki durak nedir? - What's the stop after Nagoya?

Ben sadece öğleden sonraki toplantıya katılamayacağımı sana bildirmek istiyorum. - I just want to let you know that I can't attend this afternoon's meeting.

after
arkasından

Biz onun arkasından odaya girdik. - We entered the room after him.

Bir grup çocuk tavşanın arkasından koştu. - A bunch of children ran after the rabbit.

after
conj. dikten sonra
after
yüzünden

O, kötü bir soğuk algınlığı yüzünden yatakta olan kızkardeşine baktı. - She looked after her sister, who was in bed with a bad cold.

O açlık ve yorgunluk yüzünden bayıldı, ancak bir süre sonra kendine geldi. - He fainted with hunger and fatigue, but came to after a while.

after
tarihinden sonra
after
in ardından
after
sonrası

Tom gece yarısı sonrasına kadar eve gitmedi. - Tom didn't get home until after midnight.

Tom dün gece üçten sonrasına kadar uyuyamadı. - Tom couldn't get to sleep till after three last night.

after
(Askeri) gemicilikte kıça yakın
after
-e rağmen
after
(Bilgisayar) yandaki süre sonunda
after
sonraları

Çarşamba öğleden sonraları dersimiz yok. - We have no classes on Wednesday afternoons.

Tom Pazartesi öğleden sonraları genellikle çalışmak zorunda değildir. - Tom usually doesn't have to work on Monday afternoons.

after
den sonra
after
hakkında

Biz okuldan sonra her zaman birçok şey hakkında konuştuk. - We always talked about a lot of things after school.

Okuldan sonra onun hakkında konuşalım. - Let's talk about it after school.

after
-ın ardından/arkasından/peşinden
after
{e} için, yüzünden; -den dolayı
after
{e} göre

Bu öğleden sonra seni tekrar göreceğim. - I'll see you again this afternoon.

Hava tahminine göre bu öğleden sonra yağmurlu olacaktı ama öyle olmadı. - The weather forecast said that it would rain this afternoon, but it didn't.

after
{s} sonra gelen

Fırtınadan sonra gelen sakinlik. - The calm that comes after the storm.

after
(bağlaç) dikten sonra
after
(sıfat) sonraki, izleyen, sonra gelen
after
(zarf) sonra, daha sonra, ardından, arkasından
Английский Язык - Английский Язык
after
behind; later in time; following

    Расстановка переносов

    behind; lat·er in time; fol·low·ing

    Произношение

Избранное