bef

listen to the pronunciation of bef
Английский Язык - Турецкий язык

Определение bef в Английский Язык Турецкий язык словарь

before
(İnşaat) önce

Paris'e çalışmaya gitmeden önce Fransızcamı tazelemeliyim. - Before going to work in Paris, I must brush up on my French.

Anime yönetmeni Satoshi Kon, kırk yedinci doğum gününden kısa süre önce 24 Ağustos 2010 tarihinde pankreas kanserinden öldü. - Anime director Satoshi Kon died of pancreatic cancer on August 24, 2010, shortly before his 47th birthday.

before
den önce
before
daha önce

Filmi daha önce gördüğüm için televizyonu kapattım. - I turned off the TV because I had seen the movie before.

Daha önce böyle harika bir film izlediniz mi? - Have you seen such a wonderful movie before?

before
tercihen
before
önde

John mesleğini ailesinden daha önde tutar. - John puts his career before his family.

before
cephesinde
before
karşı

Onunla karşılaşmadan önce, Pizzaro adamlarının ve silahlarının çoğunu kasaba yakınında sakladı. - Before meeting him, Pizzaro hid many of his men and guns near the town.

Seninle daha önce karşılaştığımı düşünüyorum. - I think I've met you before.

before
evvelce

Evvelce sarhoş oldum; daha da çok olacak gibiyim. - I've been drunk before and likely will get drunk many more times.

before
mek yerine
before
önünde

Düzinelerce insan istasyonun önünde toplandı. - Dozens of people gathered before the station.

Kapının önünde genç bir adam şarkı söylüyor. - A young man is singing before the door.

before
önceden

Biz önceden aperatifleri hazırladık. - We prepared snacks beforehand.

Önceden tüm hazırlıkları yapmadan kışın dağlara tırmanacak kadar aptal değilim. - I know better than to climb mountains in winter without making all necessary preparations beforehand.

before
{e} karşısında

O, efendisinin öfkesi karşısında geri çekildi. - He recoiled before his master's anger.

before
-den önce
before
önden
before
{e} önüne

Evlilik teklif etmeden önce düğün planlamak arabayı atın önüne koymaktır. - Planning the wedding before proposing is putting the cart before the horse.

Adının önüne bir haç yap. - Make a cross before your name.

before
mektense
before
{e} ilerisinde
before
önünde, cephesinde. edat
Английский Язык - Английский Язык
British Expeditionary Force
Belgian franc, Belgium's national currency before the introduction of the Euro as founding member of the monetary union
bovine ephemeral fever
British armed forces sent to fight overseas (esp. during World War I)
before
bef
Избранное