Modern köprüler şekil olarak benzer.
- Modern bridges are similar in shape.
İçme suyunda klor, kurşun ya da benzer kirletici madde bulunması mümkün.
- It's possible that the drinking water has chlorine, lead, or similar contaminants in it.
Sen herhangi bir benzerlik görüyor musun?
- Do you see any similarities?
Benzerlikler görüyorum.
- I see the similarities.
Tom kendine benzeyen insanları sever.
- Tom likes people similar to himself.
Biz bir taşa çok benzeyen bir tür zehirli kurbağa inceliyoruz.
- We study a species of poisonous frog very similar to a stone.
Biz çok benzeriz ve aynı zamanda çok farklıyız.
- We are so similar and so different at the same time.
Biz aslında oldukça benzeriz.
- We're actually quite similar.
Bütün ömrümce buna müşabih şey görmedim.
- I haven't seen something similar my whole life.
Hepiniz aynı şekilde davranıyorsunuz.
- You all display similar behavior.
Benzer bir durumda, aynı şeyi yaparım.
- In a similar situation, I'd do the same.
Bu şehirlerin trafik kuralları aynıdır.
- These cities have similar traffic rules.
... hope is that we have a similar way of making transparent what ...
... has a view very similar to the view he had when he ran four years ago, that a bigger ...