Nükleer savaşa karşı olmak için kuantum fiziğinde bir doktoraya ihtiyacın yok.
- You don't need a PhD in quantum physics to be against nuclear war.
Ben bu projeye karşıyım.
- I am against this project.
Eğer Allah bizimleyse, sonra kim bize karşı çıkabilir?
- If God is with us, then who can be against us?
O, yasalara aykırıdır.
- That's against the law.
Uzlaşmak benim kurallarıma aykırıdır.
- It's against my rules to compromise.
Yen dolar karşısında yüzde 10 değer kazandı.
- The yen appreciated 10 percent against the dollar.
Yen dolar karşısında hâlâ düşük.
- The yen is still low against the dollar.
Tom'un kedisi bacağına dayalı kıvrılıp yatmıştı.
- Tom's cat snuggled against his leg.
Savcı benim Tom aleyhinde tanıklık yapmamı istiyor.
- The DA wants me to testify against Tom.
Onun fikrinin lehinde mi yoksa aleyhinde misin?
- Are you for or against his idea?
Tom şikayet etmek üzereydi ama aleyhte karar verdi.
- Tom was about to complain, but decided against it.
Tom ona karşı aleyhte karar verdi.
- Tom decided against it.
Nükleer savaşa karşı olmak için kuantum fiziğinde bir doktoraya ihtiyacın yok.
- You don't need a PhD in quantum physics to be against nuclear war.
Eşim aleyhine asla tanıklık etmezdim.
- I'd never testify against my wife.
Güçlü yen Japonya'nın ihracat endüstrisinin aleyhine davranmaktadır.
- The strong yen is acting against Japan's export industry.
Neyle karşı karşıya olduğunu anlamanı istiyordum.
- I wanted you to understand what you're up against.
Zaten Avrupalı müttefiklere karşı güçlü bir mücadele ile karşı karşıya kaldı.
- It already faced a strong fight against the European Allies.
Onun isteklerinin aksine o onu yakarak kül etti.
- She cremated him against his wishes.
Anne babasının arzusunun aksine şarkıcı oldu.
- He became a singer against his parents wishes.
Nükleer savaşa karşı olmak için kuantum fiziğinde bir doktoraya ihtiyacın yok.
- You don't need a PhD in quantum physics to be against nuclear war.
He turned the umbrella against the wind.
He now gave Mrs Deborah positive orders to take the child to her own bed, and to call up a maid-servant to provide it pap, and other things, against it waked.
He stands out against his local classmates.
The Tigers will play against the Bears this weekend.
The giant was silhouetted against the door.
The rain pounds against the window.
The puppy rested its head against a paw.
If you swim against the current, you must work harder.
If you're not with us then you're against us.
- If you're not with us, you're against us.
You are either with us, or against us.
- You're either with us or you're against us.
... discriminated against just because you don't have a job. ...
... English premiere league, how would they stack up against ...