bataklıkları

listen to the pronunciation of bataklıkları
Турецкий язык - Английский Язык

Определение bataklıkları в Турецкий язык Английский Язык словарь

bataklık
swamp

Tom's body was found in the swamp. - Tom'un cesedi bataklıkta bulundu.

He lives alone in a little cottage in the swamp. - O, bataklıkta küçük bir kulübede tek başına yaşıyor.

bataklık
{i} marsh

They got through the marsh. - Onlar bataklıktan geçtiler.

The marsh is knee-deep. - Bataklık diz boyudur.

bataklık
quicksand

Tom pulled Mary out of the quicksand. - Tom Mary'yi bataklıktan çıkardı.

bataklık
bog
bataklık
{i} everglade
bataklık
{i} sink
bataklık
flat
bataklık
slew
bataklık
ooze
bataklık
quagmire
bataklık
morass
bataklık
swampy

You can't build buildings on swampy land. - Bataklık arazi üzerinde binalar yapamazsın.

bataklık
marshy ground
bataklık
fen
bataklık
marshland found in the tundra of North America that is characterized by mosses and stunted trees and shrubs
bataklık
boggy
bataklık
moss
bataklık
slough
bataklık
bog, marsh, swamp, fen, moor, slough, morass, quagmire, quicksand
bataklık
quag
bataklık
swamp; muskeg
bataklık
muskeg
bataklık
mere
bataklık
marshy
Турецкий язык - Турецкий язык

Определение bataklıkları в Турецкий язык Турецкий язык словарь

Bataklık
coc
Bataklık
(Hukuk) MERZAGA
Bataklık
çamrak
Bataklık
azmak
Bataklık
corma
Bataklık
aynaz
bataklık
Çok derin olmayan sularla örtülü batak bölge: "Bataklıklarda birçok hayvan yığıldı kaldı."- Ö. Seyfettin
bataklık
Çok derin olmayan sularla örtülü batak bölge
bataklık
Uygunsuz ve kötü, ahlâk dışı durum
bataklık
Uygunsuz ve kötü, ahlak dışı durum: "Bizler kendisini bu bataklıktan kurtarmak için fazlasını bile yaptık."- E. İ. Benice
bataklıkları
Избранное