banned, forbidden

listen to the pronunciation of banned, forbidden
Английский Язык - Турецкий язык
Yasaklı yasak
prohibited
yasaklanmış

Ender vahşi hayvanların bu ülkeye ithalatı kesinlikle yasaklanmıştır. - The importation of rare wild animals to this country is strictly prohibited.

Trende sigara içmek yasaklanmıştır. - Smoking is prohibited on the train.

prohibited
{f} yasakla

Silah ihracatı yasaklandı. - Weapons export was prohibited.

Silah ihracatı yasaklandı. - Arms export was prohibited.

prohibited
yasak

Silah ihracatı yasaklandı. - Arms export was prohibited.

Burada parketme yasaktır. - Parking is prohibited here.

Английский Язык - Английский Язык
prohibited
banned, forbidden
Избранное