bakkalları

listen to the pronunciation of bakkalları
Турецкий язык - Английский Язык
grocery stores
plural form of grocery store
bakkal
grocer

Tom decided that he would have to help Mary buy some groceries. - Tom Mary'ye biraz bakkaliye malzemeleri satın alması için yardım etmek zorunda kalacağına karar verdi.

Tom had enough money to buy a few groceries. - Tom'un birkaç bakkal almak için yeterli parası vardı.

bakkal
{i} grocery

Mary's husband always helps with the grocery shopping because she finds walking difficult. - Mary'nin kocası bakkal alışverişinde her zaman yarım eder. Çünkü o yürümeyi zor bulur.

They sell carrots at the grocery store. - Bakkal dükkanında havuç satıyorlar.

bakkal
grocery store, grocery
bakkal
(kişi) grocer; (dükkân) grocer's, grocery, grocery shop, grocery store
bakkal
grocer, groceryman
bakkal
one who owns and operates a grocery store
bakkal
groceteria
bakkal
grocer's

I bought these biscuits at the grocer's. - Bu bisküvileri bakkalda aldım.

bakkal
grocery; groceteria
Турецкий язык - Турецкий язык

Определение bakkalları в Турецкий язык Турецкий язык словарь

BAKKAL
(Osmanlı Dönemi) Sebzevât satıcı
Bakkal
(Osmanlı Dönemi) BEDDAL
bakkal
Yiyecek, içecek ve başka ihtiyaç maddelerini perakende olarak satan kimse: "Arkadaşlarımızdan Ethem de gitti, babası gibi bakkal oldu."- M. Ş. Esendal
bakkal
Bu gibi şeylerin satıldığı dükkân
bakkal
Yiyecek, içecek ve başka ihtiyaç maddelerini perakende olarak satan kimse
bakkalları
Избранное