It's rumored that he has a lot of money stashed away in a Swiss bank account.
- Onun bir İsviçre banka hesabında gizlenmiş çok fazla parası olduğu söyleniyor.
I'll open a bank account.
- Banka hesabı açacağım.
Tom has a bank account in the Cayman Islands.
- Tom'un Cayman Adaları bir banka hesabı var.
May we know your bank account?
- Banka hesabını bilmemizde bir sakınca var mı?
Her father is a bank clerk.
- Onun babası bir banka memuru.
He gets a reasonable salary as a bank clerk.
- Bir banka memuru olarak makul bir maaş alır.
I know Tom is a bank manager.
- Tom'un bir banka müdürü olduğunu biliyorum.
Are you the bank manager?
- Siz banka müdürü müsünüz?
Tom committed a bank robbery.
- Tom bir banka soygunu yaptı.
It appears that the bank robbery was planned right down to the last detail.
- Görünen o ki, banka soygunu en ince ayrıntısına kadar planlanmış.
The banking industry lobbied for deregulation.
- Bankacılık sektörü deregülasyon için lobi yaptı.
Online banking is very convenient.
- Online bankacılık çok uygun.
The bank lent her 500 dollars.
- Banka ona 500 dolar ödünç verdi.
The bank loaned her 500 dollars.
- Banka ona 500 dolar ödünç verdi.