Турецкий язык - Английский Язык
Определение bıçaklar в Турецкий язык Английский Язык словарь
- knives
Please don't allow the children to play with knives.
-Lütfen çocukların bıçaklarla oynamasına izin vermeyin.
Keep the children away from the knives.
-Çocukları bıçaklardan uzak tutun.
- knifes
- bıçak
- knife
That's not a knife. THIS is a knife.
-O bir bıçak değildir, BU bir bıçaktır.
Tom cut his hand with a rusty knife.
-Tom paslı bir bıçakla elini kesti.
- bıçak
- knives
Please don't let the children play with knives.
-Lütfen çocukların bıçaklarla oynamasına izin vermeyin.
Don't let the kid play with knives.
-Çocuğun bıçaklarla oynamasına izin vermeyin.
- bıçak
- knife, cutter
- bıçak
- blade
How many dancing angels can fit on the tip of a knife blade?
-Bir bıçak ağzının ucuna kaç tane dans eden melek sığabilir?
I received a knife with a sharp blade.
-Keskin ağızlı bir bıçak aldım.
- bıçak
- canteen
- bıçak
- guillotine
- bıçak
- shiv
- bıçak
- (turbo) blade
- bıçak
- (Slang) chiv
- bıçak
- cutter
- bıçak
- knife used as a weapon
- bıçak
- {i} chive
Связанные Термины
Турецкий язык - Турецкий язык
Определение bıçaklar в Турецкий язык Турецкий язык словарь
- Bıçak
- (Osmanlı Dönemi) SİKKÎN
- Bıçak
- (Osmanlı Dönemi) TİBRAK
- Bıçak
- (Osmanlı Dönemi) MUS
- Bıçak
- (Osmanlı Dönemi) MİZBAH
- bıçak
- Çeşitli kesme işlerinde kullanılan keskin ağızlı araç
- bıçak
- Jilet
- bıçak
- Bir sap ve çelik bölümden oluşan kesici araç
Связанные Термины
bıçaklar
Расстановка переносов
bı·çak·larResimler
История
Избранное